Saturday, May 23, 2009

Mutfaktan Haberler



Bir ara sadece mutfak yazarken hiç yazmayınca şüpheye düşmüşsünüzdür belki.

M A Ş A L L A H Nehir'in iştahı normale döndü bir süredir. Biz de artık ne canı isterseden, yeniden yararlı beslenme rejimine geçiş yaptık.

Biraz daha rahatız.

Feride'nin göndermiş olduğu "Whole Foods Companion" (Dianne Onstad) yine elimde, hatırlıyor, ve eklemeler yapıyorum. Blog izleyenler arasında sıkı mutfakçılar var. Doğrusu bu kitap her eve lazım. Sırayla tahıllar, meyveler, sebzeler, "nuts", baklagiler, herbs and spices ın üzerinden geçiyor, çeşitleri...Mutfakçılar için önemli bölüm, yemeklerde nasıl kullanıldıkları, benim için ise sağlık için yararlarını anlatıyor. Tarif yok.

Harika bir başvuru kitabı. Neyi neden yemek lazım anlamak için.

Peki şimdi merak edenler var, bir ara "çiğ" yemeğe kafa patlamıştık, bütün blogça.

Ona da dönüyorum.

Biraz daha serbestçe. Deneysel! çalışmalarım sürüyor. Geçen gün pilav yaptım, whole grain, yasemin. Daha önce vejeteryan kitapta okuduğum tarifteki içine kattığım karışımı bu kez çiğ koydum. Cilantro'ya bayılıyorum, kişniş zaten çok sevdiğim bir tat olmuştur, cilantro da oldukça yararlı...havuç, karnıbahar (lahana ailesinin en az yararlı olanıymış, okuyunca, havucu arttırdım, karnıbaharı azalttım, biraz brokoli koydum)...Ama sonuçta, yerken yumuşak pirinçler arasında kıtır kıtırlık çok güzel olmadı. Ben lezzetini çok sevdim ama Nehir yemedi.

Bugün de pesto sos yaptım, dolmalık fıstık, hani pahalıdır, az az alırız, çok iyi bir protein kaynağı imiş,pesto sosun da esası, basil ile birlikte...ben yine brokoli (malum en yararlı sebzelerden), ekledim, azıcık, biraz avokado ekledim, yağ yerine...ıııh, Nehir bir ara sadece makarna ister ve soslarla yerken, hiç yemedi. Bana da ağır geldi.

Ama benim tatlı Nehir'im bu akşam kendi raw food mutfağını oluşturdu. Sosu hazırlarken ona verdiğim dolmalık fıstıkları (pine nut) pek sevdi, bir avuç yedi. Sonra ekmek istedi, tam buğday, seed ekmekten yedi. Üstüne havuç yedi (yarım) ve salatalık. Harika bir karışım yani. Havuç karaciğer, böbrekler için de çok iyiymiş...Böbrekler malum kemoterapide etkilenebiliyor, bu yeni tedavide de bakacaklar nasıl çalıştığına, yani havuç elimizden düşmezse yeridir. Veriyoruz eline, eskiden yemiyordu artık yiyor.

Bu arada hatırlarsanız bir de asit akali denge meselesi vardı. Kanser hücrelerinin asit ortamı sevdiklerini biliyoruz. Baba artık kitap almayalım dese de geçen gün çok güzel bir Asit-Alkali kitabı aldım. Ve kafamda oturdu iyice. Denge. Biliyorsunuz et asit diye az yediriyoruz. Ama biliyor musunuz, patates en alkali besinlerden biri. Yani babadan kalma kıymalı patates çok iyi bir yeme şekli eti. Yalnız yazar der ki patatesi buharla pişirin. Salatalık da çok alkali. Whole Foods Companion'da yiyeceklerin ph değerleri de yazıyor. İçtiğimiz suların alkali olması iyi fikir. Burada hep içtiğimiz Ozarka'nı üzerine baktım, büyük şişeşlerde yazmıyor. Neyseki Nehir'e aldığımız oksijenli suyun alkalisi oldukça yüksek.

Yani anne çok mutlu. Şu yiyecek işinde bilgi olarak çok ilerledi. Yalnız mesele lezzet işini çözmede. Hele bir de börek de börek diyen, hala simit arayan babasının kızı olunca.

Diyorum ki, ben bilgileri sağlayayım baba mutfağa girsin. Oylama yapalım, evet diyenler el kaldırsın. Tamamdır. Oylama bitti. Ben gördüm. Baba mutfağa, anne kitap okuyacak.

Fotomoto: Sabah değişiklik olsun diye, Bayou Bend'e gittik yine. Ben bu köprüye bayılıyorum. Sadece köprüden geçmek için sık sık gidebilirim. Bu zengin hanım burayı bir arazi olarak almış, "dense thicket" imiş, yani doğal olarak bitki yoğun...harika bir bahçeye dönüştürmüşler, yavaş yavaş. Sonra da hayattayken müzeleştirmiş evini. Biz içerisini göremedik, çünkü 12 yaş altı çocuk almıyorlar! Bu tatlı Hanımın anlaşılan çocukları olmamış, bence. On iki.

Filmnot: TV'de tesadüf "Little Miss Sunshine"ın sonuna rastladık. Gözümden yaş geldi, küçük kızın performansını izlerken, bir daha. Aile oluşlarına bayıldım. Bana mutluluk inject etti. Hala izlemeyen varsa, kalmasın.

2 comments:

  1. Kesinlikle Mahmut mutfaga! No doubt!!!

    Super, harika, egitici, eglendirici, mutluluk verici blog yazisi diye ben buna derim:)))) Yemek icin olan kisimlari bir kac kere okuyacagim ve sayfayi unutmayacagim. Ne olurbu yazinin, -arada sırada- mutfaktan haberler-2 , 3,....seklinde devam yazilarini da yap.

    Harika pazarlar hepinize...sizi cok seviyorum...birlikte hep saglikli ve mutlu olun...saglicakla kalin.

    ReplyDelete
  2. Allah nazardan korusun, masallah...

    becoming vegetarian ve vive le vegan (bu yemek kitabi, yazarin 1-2 kitabi daha var) diye iki kitap var, eger gozatmadiysaniz tavsiye ederim, biz vejetaryanliga baslarken cok faydali olmuslardi ikisi de...

    sevgiler.

    ReplyDelete