Monday, February 16, 2009

Induction Therapy; Son Gece.

İnişlerim çıkışlarım...

Sabah, Nehir'in kilosu yine 9.8 kg çıktı. Ben hiç değilse 10.1 kg çıkmasını umut ediyordum, ama different scales hikayesi bile tam kurtarmıyor. Neyse sabahki gelen hemonc attendee, durumdan memnun değildi. Ben de radyoterapi karın bölgesine uygulanacağı için, muhtemel bir iştahsızlık sonucu transplanta düşük kiloda girmesinden endişe ediyorum. O zaman zaten yiyemeyecek.. Attendee de hemfikirdi, Russell ile konuşalım dedi.

Hiç yemiyor değil...sabah bir yumurta, birksç ısırık, ekmek ve peynir. Öğlen pilav, ve yarımdan biraz fazla küçük yoğurt. Üç tane kuru erik ve bir kayısı. İki badem. Akşam, üç, dört tane kuşbaşı et. Günde 1200-1300 kalori alması gerekiyormuş, ve 15-30 gr protein. Bakalım, çıkınca daha iyiye gideriz diye düşünüyorum, umuyorum.

Kalanı, sıradan bir hastane günüydü. Koridorda yürüyüş, bisiklet, play room, resim, evcilik...Öğlen tam yemeksiz kalmıştık ve ben nasıl yapacağım derken, Nursen imdada yetişti, ve elinde bir sürü yemekle çıkageldi. harika oldu. Hastanede yemek işi çok zor çünkü.

Nehir sürekli Leyla'yı sayıklıyor. Şort giydiriyoruz, "Leyla'nın", duvardaki resim, "Leyla yaptı"...hırkasını giydiriyoruz, "Leyla'nın". Benim özlemimi de dile getiriyor sanki. Öyle zamanlarda söylüyor ki, gülümsemeden de edemiyoruz.

Bugün yürüyüşüne baktım, o zayıf ve güçsüz hali kalmadı. Seke seke, dansede dansede yürüyor. Ameliyatla ilgili bir derdi yok. Yüzüstü uyur oldu yine, hatta, yatakta yer bile değiştiriyor. Bugün bir hemşire, "Ayakta yürüyor görmezsem, hasta olduğunu anlayacağım" dedi. M a ş a l l a h.

Canım kızım, ameliyatı güzel atlattın, benim yamanaz prensesim.

Akşam, nutritionist geldi. Russell ve Nutritionist Nehir'in çok da kötü durumda olmadığını düşünüyorlar. "Mild" malnutrition, normalin en alt sınırında. Aslında sevindim, yani Russell'ın kötü değil demiş olmasına. İki seçeneğimiz olacaktı. Biri TPN, yani evde, en başta yaptığımız gibi, serumla beslemek. Karaciğeri yoruyormuş ve enfeksiyon riskini arttırıyor. İkincisi de midesine boru sokmak, burundan...ona da ben "hayır" dedim. Çünkü yiyeceği varsa da yemez öyle bir durumda. Ve çok rahatsız edici bir şey. Hele hastane dışında!

Multivitamin vereceğiz.

Rich calorie, healthy food yapmalıyız. Badem, hurma bence güzel. Protein tozu da bakacağım, no flavor, eklemek için. Bu arada bilginize baklagiller pilav ile birlikte yenilmeliymiş! Yani benim yaptığım, adzuki bean and brown rice iyi bir şey, mercimeği de bulgur pilavıyla yapmalı. FYI.

Bu gece, kızımız şaka bir yana induction terapisinin sonuna geldi. Başarıyla. Güzel de bie tesadüf, genç hemşireler arasında en beğendiğim hemşire bu geceki hemşiremiz. Çok beğenmiştim, işini yapış şeklini. Bu gece de yanıma geldi, "diaper"ları ben değiştirebilirim dedi. İki satte bir değiştirmek gerekiyor ve uykusuz bırakan bu oluyor. İlk kez bir hemşire soruyor bunu, çünkü PCA in işi. İşini ciddiyetle yapan, severek yapan, iş tanımlarının dışına çıkarak yapan herkese şapka çıkartıyorum.

Yine de, Nehir'cim ben ne yazarsam yazayım, ne hissedersem hissedeyim, bu senin savaşın. O tatlı kafandan neler geçtiğini bilmek, ve sana daha iyi yardım etmek isterdim. Ama gördüğüm, gerçekten de çok iyi becerdiğin şimdiye kadar. Bir gece, yatağından hastaneye diye başladı yolculuğumuz, biraz daha var ama sana güveniyorum, nur tanem. Sen de bize güven, hep yanındayız.

PS: SEVGİLİ FOLLOWERS, LÜTFEN FOTO...NASIL OLUYOR BİLMİYORUM, SONRADAN EKLENENLER BAŞTA ÇIKIYOR, AYDA'NIN SEVGİLİ KEDİSİ VE ŞEBNEM'İN GÜZEL BEBEĞİ GÖRÜNMEZ OLDU...BEN YAPIYORUM SANMAYIN. KENDİ FOTOĞRAFINIZI KOYMAK İSTEMİYORSANIZ, BKZ KEDİ VE BEBEK ÖRNEĞİ, YARATICILIĞINIZI KULLANINIZ...TÜYO: NEHİR'İN SEVECEĞİ NESNELER. ASLINDA BENİM İÇİN DE BİR GELİNCİK FOTOĞRAFI, GÜZEL BİR GÜNEŞ, BİR KUMSAL RESMİ...GİBİ THERAPEUTİC FOTOĞRAFLAR OLABİLİR....

3 comments:

  1. Ablamda hep ayni seyi soyluyor Nehir icin:
    M a s a l l a h, bilmesem hasta oldugunu inanmayacagim, cok iyi handle ediyor herseyi, cok akilli diye. Ama nede olsa zor bir sey, insanin cani bir sey yemek istemez eminim. Gene de iyi yiyor inan. Benim kizlarim bu halleri ile o kadar yemiyorlar bazen -hele de Pelin-.

    Ama cocuklar cok kuvvetli, en bir sey yemedigini dusundugumuz zamanlarda bile oyle bir gucleri var ki, inanilir gibi degil. Hem zaten sen de demistin zamaninda "onlarin genleri iyi" diye. Gercekten de oyle, hem fiziksel hem de zihinsel
    olarak cok guclu gozunun Nur'u kucuk melegin, her seyi basaracak bir savasci gen var onda.
    Fatih Bey arastirmasinda ozellikle Nehir'e yogunlassin, eminim pek cok seyi aciga cikarir:)

    Ameliyat da cikti aradan, yasasinnnn!!!Nehirim onun yaralarini da sardi bile coktan. Onun daha yapacak cok isi, alacak cok yolu var. Oyle fazla oyalanamaz ameliyatla mameliyatla. Her tedavi en fazla 5 gun sarsinti, sonra durmak yok yola devam...Nehir'im kimse seni tutamayacak!!!!

    Bu arada tesekkurler Hande, ben de sizleri okuyamayinca bir seylerim eksikmis gibi geliyor...Herkese selamlar, sevgiler....

    ReplyDelete
  2. Zeynep'ciğim,

    Birkaç gündür yorum yapmadan takip ediyordum, artık bir ses vereyim dedim.

    Nurgün'ün anlattığı saç kesimi ve fotograf anlarını okuyunca darmadağın oldum... ve sizin gücünüze birkez daha hayran oldum, gerçekten yaşadığınız bu süreç hiç kolay değil, yaşadıklarını düşününce aslında ne kadar güçlü ve dingin bir insan olduğunu tekrar anlıyorum ama inşallah hepsi çok ama çok gerilerde kalacak ve Nehir, Leyla sen ve Mahmut çok mutlu uzun yıllar geçireceksiniz. Beni üzen bu zamanlarda sizlerin yanında olamamak, "sen biraz uyu, ben bakarım diyememek".

    Dr.Rejin'in gelmesi çok entrasan bir gelişme, üstelik yaptığı yorumlar ne kadar doğru kararlar almış olduğunuzu ve herşeyin ne kadar yolunda gittiğini kanıtlamış. Sizin ilginiz, doktorların becerisi ve en önemlisi Nehirciğin gücü ile inşallah hepsi daha da iyi olup, sağlık ve mutlulukla Istanbulda olacağınız günler gittikçe yaklaşacak, bak neler geride kaldı şimdiden, bence de m a ş a l l a h..... Nehirin hastaneye geldiğinde sevinmesini hatırla ve onun tüm çocukluk saflığı içinde aslında annesi ve babası gibi çetin bir ceviz olduğundan hiç şüphe duyma, tatlı Nehircik sağlıklı ve mutlu Istanbulda fink atacak. Yalnız masa boyama kadar hassas bir sorun var, o da Nehiri artık bebek parkı kesmez Istanbulda artık gerçekten park gibi park bulman gerekir, olmadı Yıldız parkında buluşuruz artık!

    Bu arada; blogu takip edenleri tanımıyorum ama Hande, Bilge, Nurgün ve diğer arkadaşların commentlerini bende de okumadan edemiyorum, eh tanışmış kadar olduk bence... Sen dönünce artık gerçek hayatta da tanışırız.

    Çok öpücükler ve sevgiler
    Ayda

    PS: Telefonda konuştuklarımız aklıma geldi, okul işleri için lazımsam haber ver, bari bir işe yarayım.

    ReplyDelete
  3. Aydacim,

    Unuttun bizi derin sularda diyordum : )

    May Day May Day dicektim sizin lisanda!

    Nurgün de özletmişti. Tüm arkadaşlarımın beni yorumsuz, commentsiz bırakmama çabasına da ben hayranım!

    Bakın yeni bir özlü söz olsun:
    "Her güçlü kadının arkasında güçlü kızarkadaşlar vardır"...biri kesin söylemiştir.

    ReplyDelete