Thursday, January 22, 2009

Leyla

Leyla bir özge candır.

Bugünlerde annemleri aradığımızda, aradığımda, telefonu Leyla açıyor. Hafif somurtuk br ses tonuyla "alo" diyor.
Tarihe not düşelim.

Nehir'in hastalığında, şöyle bir durum var. Annem, 39 yaşındayken, yani ben kadarken, babam hastalanmıştı. Ben 9 yaşındaydım. Ve annemle babam bizi, abimle beni, babaannem, yengem, anneannem gibi farklı düzenlerle, şu anda tam olarak hatırlayamadığım bir uzunlukta (uzundu) bırakıp, tedavisi için İngiltere, Almanya dolaşmışlardı.

Şunu iyi hatırlıyorum. En sonda, bir gün telefon ettiklerinde konuşmak istememiştim.

Neyseki benim sevgili kızım annesinden daha iyi huylu, maşallah! Somurtsa da, "Bugün okulun son günü" deyince, bir anda, "Aaa, evet" diyebiliyor neşeyle, ve giyinmeye gidiyor.

Ya da uçak yolculuğunu çok sevdiğini, çünkü gelen yemeklerin sürpriz olduğunu söyleyebiliyor,

Ve skype'de ekran dondu oyunu yapıyor...ağzını kıpırdatmadan konuşmaya çalışarak...

Biliyorum, kuzguna yavrusu bir şey gelirmiş...tüh, yine özlü sözü unuttum, halbuki, doğru bir sözdür.

3 comments:

  1. Sen yapabileceginin en iyisini iki kizin icin de yapiyorsun, sakin bunu aklindan cikarma. Hayat bazi zamanlarda en cok sevdigimiz, bizim icin en onemli insanlardan uzak birakiyor bizi. Ama sonunda herkes biraraya geldiginde yasadigimiz o yogun duygu, hayatin butun anlamini tekrar gosteriyor bize. Hayati yasiyoruz, hayat bu iste... Sen bugunun sartlarinda verebilecegin en iyi seyleri butun sevdiklerine veriyorsun. Daha fazlasini yapmak mumkun degil. Leyla yanina geldiginde oyle siki sarilacaksin ki sensiz gecen butun gunlerini unutup kocaman bir opucuk konduracak yanagina... Kizlarin yaninda dunyanin en mutlu insani olacaksin sen de.... Tadini cikar...

    ReplyDelete
  2. Zeynep merhaba,
    Bloglarından yeni haberim oldu, simdi soze nasıl baslamak gerekir ne demek lazım ilk anda bilemiyor insan ama galiba icimden gecen oncelikle su...Insan hayatında cok cok zorlu donemler olabiliyor, hayat maalesef cogu zaman mucadeleyle zorluklara gogus germeye calısmakla geciyor...Ama cogu zaman bizi biz yapan, bizi guclu kılan, ben bunun bile ustesinden geldim beni baska ne yıldırabilir ki ozguvenini saglayan, sevdiklerimize daha da yaklastıran, onların degerini, sevgisini bize en iyi sekilde ispat eden, gunluk hayatın kosusturmasında goremedigimiz farkına varamadıgımız sevginin gucunu, dostlugun onemini bize hatırlatan da sanırım bu guclukler oluyor. Onemli olan onlarca gerektigi gibi elimizden geldigince mucadele etmek, etmeye calısmak galiba, gerisinin zaten bir sekilde er ya da gec hallolacagına inanıyorum ben... Ve sen de bu mucadeleyi en iyi sekilde yapıyorsun buradaki yazılardan anladıgım kadarıyla...Hayatta en cok takdir edilmesi gereken, en kutsal seylerden verdigin mucadele, gosterdigin sabır, tum ugrasıların, fedekarlıkların ve emin ol kesinlikle cok olumlu sonuclar verecegine butun kalbimle inanıyorum ben....

    Sevgiler,

    Oznur Ozdemir

    ReplyDelete
  3. Öznur 'cum, teşekkür ederim, iyi dilekierin için. Doktora bizleri sabırlı yapan, ya da sabrımızın sınırlarını denememizi sağlayan bir süreçti. Bu sürece de aynı şekilde bakıyorum, bakmaya çalışıyorum ben. Ara ara, tıpkı doktoradaki gibi umutsuzluğa düşsem de, devam ediyorum. Sevgiler.

    ReplyDelete