Saturday, January 3, 2009

Feeding Squirrels

Biraz önce yazdıklarım, sanal dünyanın sonsuzluğunda bir yerlere gitti.

Bir daha yazamayacağım, oysa neler neler yazmıştım, değil, çok yazmamıştım.

Bugünün en güzel yanı: Öğleden sonra Hermann Park'ta Nehir'in (parktaki genç bir kadının ilgilenmesi ve göstermesi ile, çok tatlı bir kızdı) üç tane sincabı eliyle beslemesi idi. Yere oturup, elindeli cevizi gösterip, gelmelerini beklerken çok sabırlıydı, ablaya da hayran hayran bakıyordu. Sonra, çıtırdayan yapraklarla, düşmüş dallarla oynadık, babasıyla çimde kovalamaca oynadı, derken babasının elini tuttu, "Kaydıraka" diyerek, doğru yönde yürüdü, yolu öğrendiğini anladık!

Low point: raw felafel, eeeeeh oldu, Nehir biraz yedi ama. Bir anne, bir baba smoothie denedi, tatlarına bile bakmadı.

Lowest point: Akşam "dressing change", "iğne" birarada...memnuniyetsizliğini birkaç bloğa duyurdu...Sonunda sızmıştı ki, kaşıntısı tuttu, bir de ilaç verdik. 

Ve hava bugün 20küsur idi...yazı tahmin bile edemiyorum!

Valla, bu biraz telgrafın hallicesi oldu...ama bir daha yazmak...ıııh...

2 comments:

  1. Tam yatacakken, e-maillerime baktım.

    Birincisi tam da Feride'ye göre dediğim, Bilge'nin gönderdiği kitap Feride'de varmış. Tarif için bak dediği websitesini ise Defne söylemiş, ben de bakar olmuştum. Yani kaynaklar tamam. İş malzemeleri bulmakta. Çünkü çoğu tarifte öyle malzeme var ki, bana eklerseniz, beni de yersiniz, çiğ çiğ.

    İkincisi geçenlerde, Özlem, "Feride kim yaw" demişti, bugün de Feride, "Şebnem kim, o ne harika şiir" demiş.

    Umarım herkesin biraraya geleceği, çimleri bir güzel ezeceğimiz bir "parti" veririm. Nehir'in destek grubu "gathering" i.

    Ve bir açıklama, geçenlerde Kadriye, "keşke, gelsek, biraz Nehir'le kalsak, sen dinlensen" demişti, Tomris de "elimden bir şey gelmiyor" demiş. Aslında durum şöyle. İlk günlerde, alışamamışken, birkaç kez, "çıkıp salata yemeliyim" demiştim...Saçmalamışım...Nehir'den uzak kalmak istemiyorum hiç. Bazen istiyorum, ama o zaman da babasıyla olduğunu bilmek rahatlatıyor. Yani uzaklık olmasa da, durum aynı olacaktı. Bana zaten yazdıklarınızla çok destek oluyorsunuz. Nehir için ise iyi dualarınız, biliyorum ki, kulağına geliyor.

    ReplyDelete
  2. Zeynep'cim, once sesin iyi geliyor cok sevindim!!! sonra da havanin iliman olmasi iyidir bosver... Hem insana moral verir hem de soguktan mutevellit usutmeleri engellemis olursunuz. Ayrica yazi dusunme bile, siz orada olmayacaksiniz yaza, Istanbul'un o harika havasini soluyor olacaksiniz!!!!!!!! Haaa Seda'cim sizi misafir etmek ister bilemem ama Seda da "hadi okullar da kapandi, ne yapiyoruz burada?? kaptigimiz gibi cocuklari gidelim Istanbul'a" diyebilir :) Her durumda da siz Houston'un sicak havasini soluyor olmayacaksiniz, ben eminim!!!!

    Simdi sana kendi kucuk tecrubemi anlatacagim. Yasemin'in Londra'daki ameliyatindan sonra central line kateterini cikartirlarken ben Yasemin'in yanindaydim. O kadar cok agladi ve bana uzanmak icin ugrasti ki zapt etmek mumkun olmadi. Tabi, dogal olarak, hemsireler beni yatagin basindan uzaklastirdilar ama o da yetmedi yogun bakimdan cikardilar. 10 dakika surmedi, beni yogun bakima aldilar, Yasemin'i ara yogun bakima aliyoruz, gelin dediler. Yasemin gule oynaya yataktaki bear ile oynuyordu. Yani diyecegim su; eger doktorlar ilik toplama sirasinda Nehir'i sedate etmemeye karar verirlerse - cok zor biliyorum ama - ne sen ne de Mahmut olay esnasinda yaninda olmayin. Bu benim tecrubem, eminim nurse'ler sizi guide ederler ama bence Nehir daha cooperative olur.

    Bu arada arastirmalarim devam ediyor, size onumuzdeki hafta detayli bir rapor verecegim.

    Bu ara bilgisayarin basina cok az oturabildim, Yasemin hanim'in okulu tatildi, neyse yarin da (5 Ocak) Yasemin'in okulu, benim de tatilim!!!!!!! basliyor. Artik daha cok yazacagim size.

    Hepinizi opuyorum..

    ReplyDelete